İHANET SOSYAL HAYVANDA MI GİZLİ?

18:42

İnsan ya kendine ihanet eder ya da karşısındakine... Ya kendine dürüst olur ya da diğerine.

Birçoğumuzun pembe yalanlar adı altında vicdanını rahatlattığı, böylece dürüst olduğunu düşündüğü davranışları vardır. Birçok konuda, birçok durumda "mış" gibi yaparız.

Sevenlerimize, dostlarımıza ya da kendimize sürekli "mış" gibi yaparız. Onları üzmemek adına, terbiye adına, toplumsal nedenlerle bazen elimizde olmayan nedenlerle buna mecburuz der; inanırız, sorgulamayız, kuşku duymayız yaptığımızın doğruluğundan.

Önce maskeler biçilir ardından takılanlar gereği hazırlanan mizansenler yerine getirilir.

Pek nadiren kendimiz olduğumuz anlarda bile, dürüstlük kavramımız karşımızdakinin dürüstlük kavramı ile şu ya da bu nedenlerle örtüşmediğinde, hemen pembe yalanlar söylemeye başlarız. Yani, ya içimizden geleni yapmayarak kendimize ya da yaparak karşımızdakine ihanet ederiz.

Bazen içimizden geleni karşımızdakine türlü renklerle boyayarak sunup, bir tür sahte dürüst olmayı da deneriz. Bazen de olması gerekeni yapar, cesurca, saygı ile olanı biteni ya da olan biteni olduğu gibi bildirerek hak ettiği hamleyi ona bırakırız. Bu sonuncusu, nadiren başvurduğumuz bir yoldur ve bu defa becerebilirsek, korkaklığımızı yenebilsek bile, her zaman dürüst olamadığımızdan bu defalık dürüst hissetmemiz bile kendimize olan ihanetimizi yok etmez. İçimizdeki çocuk bilir, onu yanıltmamız imkânsızdır. O; göründüğü gibi olmayı, olduğu gibi görünmeyi özler...

Acaba insan sosyal bir varlık olmasa, ihanet olur muydu?

Sosyal rollerimizi oynayabilmek için takmak zorunda olduğumuz maskeleri söküp atalım. Kabul görmek için kendimizi içine sokmak, kendimizi sığdırmak zorunda olduğumuz kalıpları yok sayalım. O zaman ihanete gerek olur muydu?

Benim cevabım "hayır". Siz ne düşünüyorsunuz?

You Might Also Like

2 yorum

  1. ihanet bence başlı başına bir sorundur..
    yani sadece maskelerle anlatılabilecek birşey olmasa gerek..

    açık soylemem gerekirse, çok kadınla oldum, ama sevdiğim kadınları hiç aldatmadım.

    bir kere yeltendim..

    uzun zaman önce.

    yapamadım..

    yeltenmek bile, aldatmışlık hissi kadar kötüydü. zor günler geçirdim yeltendiğim için bile.

    biz insanlar,
    egolarımızı sınıyoruz bu meseleyle..

    ama çoğusu, kadın erkek demeden, o "ihanet" bataklığına saplanıyor.

    kimseye "kimseyle olamazsın" diyemezsin de,

    ihanet eden, insan sa, aldatacağı insanla olan ilişkisini önceden bitirmeli.

    o zaman "aldatmak" olmuyor belki bunun adı ama.

    yinede en düzgünü,
    en onurlusu boyle olur belkide..

    YanıtlaSil
  2. ben ihanet etmeyi sorun olarak görmemekteyim...

    adamın biri başka bir kadını seçti beni bıraktı...3ümüzün oyununda en çok üzülen ben oldum...ama güçlendim...

    ihanet heryerde...sokakta,ekmek sırasında,doktorda...

    sevgilim dediğim bütün adamları sevdim...kimini daha çok kimini daha az...kimini aşkla kimini şehvetle ama sevdim...yalan söylemedim...

    sevemedıklerimde zaten sevgilim olamadı doğal olarak...

    bir keresinde ilişkim varken aşık oldum... ama öyle böyle bir aşk değildi bu...

    birgün yemek yerken dedimki birlikte olduğum adama "ben aşık oldum!" inanmadı,hevestir dedi geçicidir dedi. olabilir dedim

    ve düşündüm üstünde...

    hem aşık oldugum adama hem kendime hemde birlikteliğim süren insana çok zor 2ay geçirdim...

    ve sonunda arkama bile bakmadan "ben aşık oldum onla olmalıyım benim yerim onun yanı o insan o sen değilmişsin"diyerek sevdiğim adamın kollarına bıraktım kendimi...

    yalan söylemedim...ne ona ne kendime ihanet etmek istemedim...aşık oldugum adama ihanet ettiğimi düşünüyordum her gecen saniye ona kavuşmayarak...

    neyse.. yalan yok ihanet her yerde...

    YanıtlaSil

Popular Posts

Flickr Images

Bumerang - Yazarkafe